Mutlu Günler,
Bugünkü konumuz bir çoğumuzun merak ettiği, Burun estetiği...
Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Doktor
Hasan Fındık ile birlikte burun estetiği konusunda bir yazı hazırladık, Nasıl planlanır? Ameliyat öncesi ve sonrası nasıldır? Şişlikler ne kadar sürede geçer? Hepsi hakkında ufak ipuçları içeren bir yazı hazırladım size keyifli okumalar
J
Burun Estetiği nasıl planlanır?
Bir çoğumuzun burnundan memnun değildir öyle değil mi? Burnumuz yüzün ortasında olması nedeniyle en çok dikkat çeken organlardan biridir. Bu nedenle burun estetiği ameliyatı da sıklıkla yapılmaktadır. Burun estetiği operasyonlarında bazen yüzün diğer bölgelerine de müdahale etmek gerekebilir çünkü yüzün diğer bölgelerindeki orantısızlık, burnu olduğundan daha şekilsiz ya da daha iri gösterebilmekte ve ifadeyi değiştirebilmektedir, ki bunu hiçbirimiz istemeyiz sanıyorum.
Mesela ben kendi burnumu değiştirmeyi bir çok istemiş ama cesaret edememişimdir, ya ifadem değişirse, ya eskisi gibi olamaz ve kendime yabancılaşırsam diye düşünmüşümdür hep. Bu durum bazen çok daha belirgin bir şekilde karşımıza çıkıyor; hastanın sanki burun çıkıntısı ön plandaymış gibi görünür. Örneğin çene küçüklüğünden, alın genişliğinden ya da yanakların çok çökük olmasından dolayı burun kendisini çok ön planda gösterebilir. Bu nedenle eğer bir operasyon yapılacak ise tüm estetik işlemlerde olduğu gibi altın oranlara yani komşu dokular arasındaki orantılara dikkat etmek gerekir. Altın oranlar, aslında matematiksel bir veri olup insan beyninin güzeli algılama biçimi olarak da ifade edilebilir. Belirli oranlar, kişilere hep daha güzel duygular hissettirir ve bahsedilen altın oranlara sahip kişiler genellikle daha çekici bulunurlar.
Her yüze her burun Şekli olur mu ? Olmaz mı?
Burun ameliyatları planlanırken kişinin hayalinde bir burun vardır ve onun olmasını ister ancak herkese her burun şekli olur mu sizce? Bu bence en önemli konulardan biri, bunu doktorumuzla iyi planlamak gerekir, ameliyat öncesi yapılacak fotoğraflamada ve planlamada ana problemin burundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı diğer bir deyişle tek problemin burun mu yoksa yüzün diğer bölgelerine de müdahale gerekli mi ilk önce ona karar verilmesi gerekir. Bu planlama sonrasında eğer daha güzel bir yüz görüntüsü elde etmek için yüzün diğer bölgelerine müdahale etmek gerekiyorsa örneğin çenenin daha belirgin yapılması ya da çenenin küçültülmesi; çene ilerideyse geriye alınması, gerideyse ileri alınması; yanak bölgesi çok çökükse yanakların daha dolgun bir hale getirilmesi ya da tam tersi yanaklar çok çıkıntılı ise yuvarlak yüzü biraz daha çekici duruma getirmek için yüzdeki yağ dokularını, lipoliz-liposuction ile deri altı yağ dokusu da olabilir, bir başka alternatif de kemikler arasındaki yağ yastıkçıklarını almak olabilir. Alın bölgesi çok ileride olabilir;o zaman alın kemiğinin törpülenmesi gerekebilir ya da alın bölgesine dolgular yapılarak yetersiz alın bölgeleri de çıkıntılı bir duruma getirilebilir. Bazı durumlar da ise göz çok çukurda görünür. Gözün çok çukurda olması burnu olduğundan heybetli gösterecektir. Bu tür durumlarda da tam kaşın altındaki alın kemiğinin törpülenerek daha belirgin yapılması,gözleri daha dışarıda göstereceği için çekiciliği arttırıp burnun belirginliğini de azaltacaktır. Tüm bu işlemlerden sonra,burnun kendisine yönelik oranlamaları yapılır.
Önemli Olan Ameliyat Edildiği Belli Olmayan Doğal Bir sonuç almaktır.
İşte en önemli konulardan biri de doğal sonuçlar almak için en doğru adımları atmak belki de. Burun ameliyatı planlanırken yüz ile oranı dengelenir, araştırılır ve sorunlar belirlenir. Doğal, ameliyat olduğu belli olmayan, yüz şekline uygun burun sonucu elde etmek için burnun kendi oranlarına da bakmak gerekir. Örneğin, burnun,iki kaş arasından başlayan bölgenin genişliğiyle burun kanadı denilen burun deliklerinin genişliği arasındaki fark, kıkırdak yapısı, profil görüntüsünde dorsum denilen çıkıntının olup olmadığını, alttan bakışta burun delikleri arasında asimetri olup olmadığı, konuşma ya da gülme durumunda burun ucunun aşağıya ne kadar inip inmediği, bu iki burun deliğinin ortasındaki burun eti tip bölgesi denilen bölgenin yetersiz veya aşırı fazla olması araştırılır çünkü burun estetiği, burun küçültülmesi, burun büyütülmesi, burun kaldırılması, burnun asimetriliğinin giderilmesi şeklinde planlanır. Yani herkese yapılacak hamleler aynı değildir.
Burun küçültülecekse, burun kemiği ve kıkırdakları nefes almaya engel olmayacak derecede inceltilir ve güzel bir şekil verilir. Burun büyütülecekse burnun içerisindeki kıkırdak ve kemikler kullanılarak buruna bir hacim verilebilir. Burun kaldırılacak ise yine kıkırdak destekleriyle ya da kıkırdakların şeklinin değiştirilmesiyle örneğin konveksden konkava, konkavdan konvekse; önden arkaya; arkadan öne getirilerek ya da kıkırdaklar arasına dikiş atılarak yapılabilir. Örneğin tip bölgesi denilen burun ucunun genişliği, kıkırdakların yönlerinin değiştirilmesi ve kıkırdaklar arası geçişin atılmasıyla daha kibar, daha dar bir burun oluşturulabilir.
Eğer burun delikleri çok geniş ve özellikle gülündüğünde daha belirgin oluyor ise burun kanatları denilen burun deliklerinin yan kısımları daraltılarak normal bir oran oluşturulabilir. Bazen burun asimetrik ve eğri görünebilir ama bu durum burnun kendisinden değil, burnun oturduğu yüzdeki kemiklerden kaynaklı olabilir. O zaman bu operasyon sırasında, üst çene damak kısmına da gerekli kıkırdak ve kemik destek yapılarak simetrik bir burun şekli elde edilmeye çalışılır.
Burun estetiğinde, burnu güzelleştirirken nefes almaya engel olmamaya çalışmak gerekir. Tam tersi operasyon sırasında eğer nefes almayı engelleyecek deviation denilen burun kemiği eğriliği ya da burun eti büyümesi denilen konkahipertrofisi var ise bunlara yönelik hamleler yapılarak olabildiğince hava yolu da açılmaya çalışılır. Bu işlemler eş zamanlı yapılabilir.
Burun ameliyatında temel iki yaklaşım vardır. Birincisi açık rinoplasti diğeri kapalı rinoplasti. Aralarındaki fark, açık rinoplasti; iki burun deliğinin ortasındaki deride yatay bir kesik olur. Kapalı rinoplasti ise tamamen burun deliklerinin içerisinden kesikler yapıldığı için dışarıda hiç iz yapılmamış olur. Durumun gerektirdiğine göre açık veya kapalı rinoplastitercih edilebilir. Cerrahın seçimine ve burnun yapısına bağlı olarak değişmektedir. “Herkese açık veya kapalı rinoplastiişlemi yapılabilir” şeklinde bir durum söz konusu değildir. Hasta için iyi sonucu verecek teknik belirlenip seçilmelidir.
Ameliyat Sonrası nasıl geçer?
Burun şekillendirilirken en sık sorulan sorulardan biri burunun kırılması, törpülenmesi veya motor, lazer kullanımı, kesik yapılması hakkındaki sorulardır. Operasyonun iyileşme dönemiyle ilişkili ya da operasyon sonrası konforla ilişkili istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık oluşturmadığı bilinmektedir. Bilinenin aksine, kemikleri kırmakla kemikleri törpülemek arasında ağrı olarak ameliyat sonrası hiçbir fark yoktur. Örneğin, bu tırnağa benzetilebilir; tırnağın törpülenmesiyle kesilmesi arasında bir ağrı hissedilmez yani ağrıyan doku törpülense de kesilse de ağrır. Ağrımayacak doku ise bu durumda yine ağrımaz. Kemiğin bizzat kendisi ağrılı bir doku değildir. Esas ağrılı olan kısım kemiğin zarıdır. Dolayısıyla gerek törpü yapılsın gerekse kemiklerde kırma işlemi gerçekleştirilsin, kemiğin zarının altında yapılan bir işlem olduğundan kemikte ağrı oluşmaz. Bir örnekle açıklanırsa kolu veya bacağı kırılan insanlar alçıya alındıktan sonra belirgin bir ağrı hissetmezler aynı şekilde burunda da sabit bir bandaja alındıktan sonra şiddetli bir ağrı hissedilmez. Tabii ki şişlikler ve morluklar kişiden kişiye değişen oranda karşımıza çıkabilir. Bazı kişilerde belirgin morluk olmazken bazı kişiler de ise daha fazla morluk olabilir. Bu durum, hem kişinin yapısına hem de yapılacak işlemin büyüklüğüne göre değişebilir. Burnun alt kısmına veya üst çene kısmına işlem yapılmasına göre değişebilir. Genel olarak burun estetiği ameliyatı ağrılı işlem grubunda değildir.
Tamponların Çıkarılması?
En ama an çok konuşulan bir diğer konu da tamponların çıkarılması nasıldır, acır mı ? Konusu? Günümüzde , metrelerce uzunluğunda sargı bezlerinden yapılan tamponlar burun estetiği ameliyatlarında kullanılmamaktadır. Tamamen silikonlar sayesinde tampon neredeyse hiç kullanılmamaktadır dolayısıyla tampon geri alınırken oluşan ağrı durumu engellenmektedir.
Ameliyat sonrası şişlikler ne kadar sürede geçer?
Burun ameliyatı sonrası süreç hakkında en çık sorulan sorulardan biri burun ucu düşmesidir. Ameliyattan sonra şişliğe bağlı olarak bir burun olduğundan biraz kalkık görünür. İlerleyen süreçte şişliği inmesi sanki burnun bir miktar aşağı inmiş şekilde görünmesi izlenimine sebep olur. Ancak cerrah ameliyatta burun şişmeden planlamasını burnun kalıcı sonucunu göz önünde bulundurarak yapar diğer bir deyişle cerrah ameliyatı bitirdiğindeki burun şekli aslında yavaş yavaş ortaya çıkacak bir şekildir. Hasta, bandajlar çıktığında daha şiş, daha geniş ve planlanandan daha kalkık bir burun şeklini görür oysa ki şişlikler indiğinde cerrahın planladığı burun şekli ortaya çıkacaktır.
Sonuçlar ya istediğiniz gibi olmazsa?
Estetik burun ameliyatlarından aylar sonra yüzde yüz planlanan ile karşılaşılamayabilir. Bu noktada yüzde beş ila on arası değişiklikler söz konusu olabilir çünkü kıkırdağın bir hafızası vardır ve kendisi hep rahat olduğu yere geçmek ister. Bu durum, burun görüntüsüne aslında biraz doğallık da verir. Yine de hasta rahatsız oluyorsa küçük işlemler ile bir rötuş daha sonra yapılabilir.
En erken ne zaman Burun ameliyatı planlanabilir?
En çok merak edilen konulardan bir de burun ameliyatlarında en erken ne zaman planlama yapılabileceği. Bu konu bir çok değişkene bağlı aslında özellikle darbeli burunlarda ki kişi bunun farkında olmayabiliyor mesela ve bebek iken düşmüş olabiliyor ve düşme sonucu kemik kalınlaşması, kıkırdak kalınlaşması veya kıkırdak kırılması söz konusu olabilir. Bu nedenle, burnun son şeklinin görülebilmesi için 18 yaşını beklemek gerekir. Ciddi asimetriler var ise bunların hepsini yüzde yüz oranında düzeltmek mümkün olmayabilir. Burun ameliyatlarında, diğer estetik ameliyatlarda olduğu gibi, amaç birincisi pişman olmamaktır, eskisinden daha kötü bir şekil elde etmemektir. İkincisi memnun kalmaktır, bu memnuniyet oranı yüzde yüze ne kadar yakın olursa cerrah da hasta da o kadar mutlu olacaktır. Ama her asimetrinin ya da her değişikliğin yüzde yüz düzeltileceği söz konusu olmayabilir çünkü bazı burun kıkırdağı ya da kemikleri eğri olmasına rağmen düzeltilerek kullanılmak zorunda kalınabilir. Örneğin 30 derecelik bir eğriliği var ise bu düzeltildikten belki aylar sonra 2 ila 4 derecelik bir açılanma söz konusu olabilir. Hastalar da bunu bilmelidir çünkü her eğrinin yüzde yüz düzeltileceği veya hiç darbe almamış bir görünüme kavuşacağı bir görünüm yakalanması her vaka için söz konusu olmayabilir. Burada önemli olan ameliyat öncesi planlama yapılırken hasta ile bu samimiyet ve bilimin ışığında konuşulup gerçeklerin kendisine iletilmesi ve bu konu hakkında kararının hastanın kendisine bırakılmasıdır.
#burunestetigi #rinoplasti #burunameliyatı #nosejob #rhinoplasty #estetikburun #kapalırinoplasti #hasanfındık #nosesurgery #mutluluk