Mutlu Günler
Türkiye’nin ilk kolonyası Selin, doğadan gelen kokularla
oluşturduğu “Hayatın Kokusu” adı verilen yeni kolonya serisini
gerçekleştirdiği ‘‘koku yolculuğu’’ etkinliğiyle geçtiğimiz hafta bizlere çok
tatlı bir etkinlikte tanıttı, elbette ki ben de oradaydım:)
Ardıç, bahçe gülü, hanımeli,
incir, lavanta ve sığla'dan oluşan bu kokular, bizlerin
anılarını tazeleyerek küçük bir yolculuğa çıkardı.
Bizi geçmişe götüren, güzel anılarla tekrar yüzleşmemizi sağlayan, çok keyifli bir kaç saat geçirdik birlikte...
Yeni Kolonya serisini koku deneyimi tasarımcısı ve proje danışmanı tatlılar tatlısı Cansu Şekular eşliğinde İKSV’de düzenlenen koku yolculuğunda gerçekten çok ilginç ve hoşumuza giden bir deneyim yaşamış olduk..
“Hayatın Kokusu” serisini çok ilginç bir mekanda, geçmişten günümüze değin uzanan hikayesiyle aynı zamanda deneyimleyerek ne olduklarını keşfetmeye çalışarak oldukça enteresan bir gün geçirdik...
Türkiye'yi kolonya ile tanıştıran Süleyman Ferit Eczacıbaşı kökleri çok eskilere, 1912 yılına uzanan Selin Kolonyası, bu kez “Hayatta her şeyin bir kokusu vardır, her şey unutulur, kokular asla…” sloganıyla her biri farklı bir anıyı temsil eden kolonyalar yaratmış...
Deneyimlediğimiz kokular arasında ben en çok Bahçe gülü'nü sevsemde her kokunun bir hikayesi var ve dinlemeye değer...
Ürünlerin şişeleri alıştığımız şekilde cam ve kolonyaların her birinin üzerinde yer alan rakamlar farklı bir hikayeyi anlatıyor.
Gelelim bu şahane kokuların hikayelerine;
Favorilerimden bir tanesi olan, sizi orman ferahlığa götüren Selin Ardıç 3767, Torosların 3767 metrelik zirvesini temsil ediyor, çok ferah bir koku, Bahçe gülünden sonraki favorim ardıç oldu zira böyle taze ve serinlik veren kokular favorim...
En en en favori kokum işte bu! Gülün ve yemyeşil yapraklarının yağmur sonrasındaki kokusunu yaşatan Bahçe Gülü 7, kokusunu yediveren güllerinden ilham alıyor, bildiğiniz gül kokusu, içeriğinde sentetik hiç bir şey hissetmiyorsunuz, saf gül sanki, o kadar güzel ki...
Hanımelini
kim sevmez? Çocukluğumuzu hatırlatmaz mı bu koku bize? Nerede
duysam hep çocukluğum gelir aklıma.... kolonya nın rakamı 19:00 ise, yazın habercisi olan hanımelinin
kokusunu her akşam saat 19:00'da yaymasından esinleniyor.
Gelelim İncir'e, İncir yaprağının bir elin parmaklarına benzeyen 5 ucundan ilham alan Selin İncir 5, taze yeşil yaprakların yazı hatırlatan kokusunu sunuyor, İncir tabiki herkesin sevemeyeceği bir koku ancak müptelaları olduğunu da duymadım değil, enterasan bu kokuyu almasanız bile mutlaka denemelisiniz bence...
Ahh lavanta kokusu, hangimizi iyi hissettirmez ki? Ben en çok giysilerimin lavanta kokmasını seviyorum sanırım, lavanta kokuları, 10 gramlık lavanta keselerini temsil eden Selin Lavanta 10 ile hayat bulmuş...
Gelelim Sığla ağaçlarını yaşatmaya adanmış bir koku olan Selin Sığla'ya, Fethiye’de nesli tükenmekte olan sığla ağaçlarının kokusunu yaşatıyor. Dünyada sadece Köyceğiz ve çevresinde orman oluşturan Anadolu’nun en eski ağaçlarından olan sığla'ların sayısı giderek azalıyor. Selin, gerçekleştirdiği proje ile Migros’tan satın alınan her Selin Sığla kolonyası için oluşturduğu ormana yeni fidanlar dikiyor. Sadece Migros’ta satışa sunulan Selin Sığla kolonyası, tükenmekte olan sığla ağaçlarını koruyarak, bu eşsiz kokuyu ölümsüzleştirecek, üstelik kokusu da çok güzel benim Bahçe Gülü ve Ardıç dan sonra ki favorim Sığla oldu...
Selin yolculuğumuz sona erdi belki ama bu kokuları unutmayacağımız kesin, eee ne diyor Selin;
Hayatta her şeyin bir kokusu vardır, her şey unutulur, kokular asla…”
Sevgiyle Kalın...
Ben de ardıç kolonyasını denedim. Aslında çok sevdim ama erkek parfümü gibi bir ağırlığı var. Sürekli kullanabileceğim bir kolonya değil. Diğerlerini de merak ettim açıkcası.
YanıtlaSil